EZO’NUN GÖZÜNDEN FİLM İNCELEMESİ: “YARATICI” FOMAPAN 200

Merhaba, sevgili Dergi Amania okurları. Bugünkü blog yazımda siyah beyaz filmlerde “Yaratıcı” unvanına sahip FOMAPAN 200’ü birlikte inceleyeceğiz. Ezo’nun gözünden bazı kareler blog yazımda eşlikçim olacak. Foma 200 hakkında kısaca bir bilgi edinelim. 1921’deki kuruluşundan bu yana Çek Cumhuriyeti’nde bulunan Foma, 100 yıllık varlığı boyunca siyah beyaz fotoğraf ürünleri üretiyor. Teknolojiler ve endüstriler geliştikçe ürün yelpazesi de gelişiyor. Cam levhadan tıbbi( x ray) ve sinematografiye doğru gelişiyor. Günümüzde 35 mm, 120 ve tabaka filmde küçük ama kapsamlı, erişebilir ve güvenilir siyah beyaz emisyonlara odaklanıyorlar. Orta hızdaki filmleri olan FOMAPAN 200’e “Yaratıcı” adını veriyorlar. Foma 200 hız, 400 ve 100’e nazaran farklı bir simülasyona sahip. Siyah beyaz filmlere sahip olan Foma 400 ve 100 hızda kontrast daha keskinken Foma 200’de yumuşak bir doku mevcut. Daha az kontrast ve daha ince taneli yapıya sahip. 35 mm, 120 orta format ve 4 × 5 sayfalarda görmek mümkün. Öyle ki benim kameram 28 mm olmasına rağmen güzel pozlar elde ettim. Kendinizi klasik bir film içerisinde hissedeceğiniz sıcaklıkta birkaç poza hazır mısınız?

Film, grenli yapıya sahip olmasına rağmen greni ince ve yumuşak işlediğinden bahsetmiştim. Bu özelliğe ithafen eklemiş olduğum kareye baktığımızda grenin yumuşak bir dokuya sahip olduğunu görmekteyiz. Ayrıca kontrast, bazı filmlere nazaran daha yüksek siyah ve beyaz tonlarıyla patlayabilir veya daha hızla ezilebilir konumda. Flaşla çekilmiş olan bu pozda kapalı mekân olmasının da etkisiyle flaş ışığını direkt olarak yüzümde görebiliyoruz. Daha öncesinde incelediğimiz bazı renkli filmlerde flaşın genellikle yüzümdeki kırmızı detayları öne çıkardığına şahidiz. Fakat siyah beyaz olan bu filmde rahatsız edici bir ton gözümüze çarpmıyor. Aksine ortamın karanlığından ayrıştırılmış siyah(mekanın duvarı ve çevresi) ve beyazı(ortama nazaran buradaki beyaz ben oluyorum) kontrast uyumu açısından dengeli olduğunu görebiliyoruz. Pekâlâ, fotoğraftaki detayı fark edeniniz oldu mu? Cama yansımış bir ben daha… Bayılıyorum böyle sürprizli pozlara.

Karlı bir Bursa manzarasına hayranlıkla bakıyorum. Cumbalı evleriyle eski bir mahalle olan Muradiye’de keyifle dolaşırken sevdiğim kafenin o gün kapalı olduğuna üzülerek etrafta dolaşıyordum. Mahalle pazarının içerisine dalıyorum, ortada bir çocuk bisikletiyle pazar şemsiyelerinin altına sığınmış karın yağışını seyrediyor. Teknik olarak ben de ona bakıyorum. Çocuğun neler hissettiğini düşünmek beni çok mutlu ettiği esnada kameramı çıkartıyorum ve anı yakalıyorum. Şemsiyenin altında kalmış kişiler gölgede bulunduklarından sebep epey karanlık gözüküyorlar. Ağaçların dallarında ve şemsiyenin üstünde biriken karların beyazlığı patlamış durumda. Böylelikle pozdaki zıtlık net bir şekilde görülmektedir. Kontrast gölgeli yerlerde yoğunken, açık alanlarda daha ince bir yapıya sahipti. Alana biraz daha yaklaşıp fotoğrafı çekmiş olsaydım flaşın gölge yerlere de ulaşmasını sağlayarak çok daha dengeli bir poz elde etmiş olurdum. Ama buna oturup üzülecek değilim tabii ki. Analog kimi zaman hatalara müsait yapısıyla kendini bana daha çok sevdiriyor.

Her “an”ın anısı var mıdır? Analog filmleri kullanmaya kıyamayan birisiyim elbette. Gerek maliyeti gerekse şu anki teknolojiye nazaran sayılı pozlama yapıyor olmasından mütevellit. Karlı manzarayı çektiğim yolda sevdiğim kafeye gidememe macerama değinmiştim. Oysaki aynı filmi birkaç ay sonrasında, o sevdiğim kafenin kısa süreli bir çalışanı olarak tekrardan kullanmıştım. Çok güzel bir tesadüf değil mi? Filmin ilk pozlarını bir yerde spontane çekiyorsunuz ve son pozlara doğru yeniden aynı konumdasınız. Ve o an durumun farkında bile değilsiniz. Çalışma arkadaşlarımı fotoğraflayarak üzerine böylesine düşünebileceğim güzel bir anı bırakmışım. Işığın geldiği yönden çekmiş olmama rağmen oldukça karanlık bir fotoğraf. Grenli fakat sert bir yapıya sahip değil, oldukça naif tanecikler mevcut. Ne kadar siyah beyaz bir film olsa da Fomapan o yaz gününün sıcaklığını yumuşak tonlarıyla bize yansıtmış.

Fomapan 200 kullanıcılarının şikâyetçi olduğu tek konuya rastladım. O da siyah lekeler. 36 pozluk bu filmde yalnızca tek bir pozda karşıma çıktı. Başlarda taramayla ilgili sorun olduğunu düşünmüştüm lakin filmin kendisinde karşılaşabileceğimiz bilgisine de sahiptim. Şahsen fotoğrafa baktığımda leke olarak adlandırılmasından ziyade hoşça bir vintage hava katmış. Flaşın etkisi ve gün ışığının direkt kişi odaklı olmasıyla beyaz tonlar ön planda ve patlamış durumda. Ama dengeli olduğu da aşikârdır. Pozdaki zıt renklerin birbirine olan uyumuna göz yumamayız. Zaten biz insanlar da öyle değil miyiz?

Kısacası Fomapan, 200 orta hızda ve temiz olmasıyla klasik bir film görünümü kazandırıyor. Profesyonel kameralarda güzel sonuçlar verebilecek oynamalara müsait. Ama hataya taviz vermeyen yapısıyla fotoğraf çekmeye yeni başlayanlar için ideal siyah beyaz bir film. Benim gibi ilk kez siyah beyaz film deneyiminiz olacaksa tercihleriniz içerisinde olmasını dilerim. Anılarıma tanık olduğunuz için teşekkürler. Analog sevdanız daim olsun.
                                                                                                                                                                                                                               CEREN DÜZGÜN